El sanatlarını yaşatmak kültürel mirasımızı korumak bizim bir görevimizdir.Bununla ilgili birçok canlandırma çalışması yapılmakta günümüzde çeşitli devlet kurumlarında birden fazla eğitim verilmekte. Turistik bölgelerde eski el sanatlarını yaşatabilmek için ve dünyaya yaymak için binlerce kültürel etkinlik yapılmaktadır.
Sanayileşme ve makineleşme insanlarımızın el becerilerini elinden almaktadır. Kültürel bir miras Taşıyan el sanatları ve eserler koruma altına alınmakta. Unutulmaya yüz tutmuş onlarca geleneksel Türk el sanatlarını tekrar öğretilerek devamlılık sağlanmaya çalışılıyor.
Şehirlerimize İl Kültür ve Turizm müdürlükleri bulunmaktadır. Bununla ilgili olarak halkımıza kurslar ve eğitimler vererek bu varoluş çerçevesine sürdürülebilir bir alan içine almaya hedefliyor kültürel mirasımıza sahip çıkarak gerek Ayasofya Camii’nde olduğu gibi birçok tarihi eseri antlaşmalar ile koruma altına almışlardır.
Geçmişten Günümüze El Sanatları
bir milletin kültürel karakterinin en hayati ve anlamlı belgeleridir. Türklerin birçok medeniyetin beşiği olan Anadolu’ya yerleşmesinden sonra bu medeniyetlerin kültürlerinin yeni bir kompozisyon içinde varlığını sürdürdüğü söylenebilir. Bu nedenle Türk el sanatlarının kökleri antik çağda olup, sosyal ve kültürel öneme sahiptir.
Toplumların sanatsal duyarlılığını o toplumun süsleme ve giydirme sanatlarında en ince ve net şekilde görmek mümkündür. İslamiyet öncesi ve sonrası Türklerin hâkim olduğu birçok coğrafyada süsleme ve el sanatları geleneklerinden zengin süslemeli Türk el sanatlarının etkilenmesi doğaldır. Ancak bu etki çok kısa sürede devam etmiş ve gerek malzeme gerek teknik, renk, form ve kompozisyon açısından gerekse sadelik açısından Türk algı ve düşüncesinin en önemli anlatım aracı olmuştur. Türk süslemesi uygulandığı alanın bütünlüğünden ödün vermeden bu esere ayrı bir ahenk ve güzellik katmaktadır. En basit gibi görünen fikrin arkasında binlerce yıllık kültürel oluşumun gelenekleri, görenekleri, efsaneleri ve inançları vardır, Türk el sanatları Türk kültürünün içinde kaynaşarak yeni bir anlatım zenginliği kazanır.
Türk el sanatları, insanlar tarafından doğal ortamlarının ve geleneksel kültürlerin etkisiyle benimsemiş, estetik ve kullanışlılıkla bütünleşmiş ürünlerdir. Türkler el sanatlarına her zaman önem vermişlerdir.
Geleneksel Türk kültürüne göre zanaatkarlık
Eski El Sanatlarını Nasıl Yaşatabiliriz? Zanaat, yaşadığı ve üretildiği zamana, döneme ve olaylara tanıklık eder. Halı, kilim, çorap, örgü, dokuma, nakış, iğne oyaları ve diğerlerinde kullanılan desenlere verilen pek çok isim geçmişteki olaylara ışık tutmaktadır. Maddi ve manevi açıdan toplumsal faydası, eğitimden bağımsız bir çözüm iken, zanaatlar birçok insan için bir gelir kaynağı olarak ekonomik katkı sağlamaktadır.
Türkiye, diğer ülke ve kültürlere ne kadar aktarılabilir, bu cevapların götürmesi gereken kurumsallaşma gibi soruların bilimsel cevaplarından yoksun olduğundan, bu yoksunluk sadece küreselleşme değerlerinin “asimilasyonuna” yol açmaz. Sadece Kültürel değil, aynı zamanda küresel merakın bir parçası olan “bölge” arayışına da cevap veriyor. Ulusal miras terkedilemeyeceği için ulusal mirasın korunması, yorumlanması, yaygınlaştırılması, pazarlanması ve kültür turizmine entegrasyonu gibi işlemler gerçekleştirilemez.
Mesleklerin Sınıflandırılması
Bir ulusun veya ülkenin kültürel kimliğini belirten, tanımlayan, sürdüren veya sergileyen her bir ulus veya devletin “diğer” veya “öteki” olarak kabule sunduğu milletler veya ülkelere göre farklılıklarını ve varlığını belgeleyen tüm yaratımlar, başarılar bunların bir ulusal zenginliğidir. Kültür tanımına girer ve bunu milli olanın “mirası” kavramı altında görebiliriz. Bu çerçeveleme denemesi ‘millet’, ‘kültür’, ‘öteki’ ve ‘diğer’ gibi sorunlu sözcükleri içermesine rağmen, Türkiye’deki araştırma kurumları ve kültür varlıklarının yönetimi konusundaki kafa karışıklığı göz önüne alındığında, şunu söyleyebiliriz: Kalıtımı yeniden düşünmek yararlıdır.
Resim, heykel ve mimari gibi güzel sanatlar dışında klasik estetik kurallarına göre,
Güzel ve kullanışlı, bir veya daha fazla kişi tarafından yaratılmış, tekrarlanabilir, farklı estetik kategorilerdeki ürünleri kapsayan bu sanat dalı geniş bir yelpazeye yayılmaktadır.
Dünya Sanatı Ansiklopedisi’nde zanaat, “işçinin el sanatı” olarak tanımlanır.
Kontrol altında oluşturulan faydacı ve süs ürünleri olarak tanımlanmaktadır.
Çünkü zanaatkarlık tarihinde, prototip ve modellerin taklidi ile kendini tekrar etme eğilimi. Tipik modern terminolojisidir. Bu ürünler bu şekilde kullanıldıklarında kronolojik sıraya göre en yüksek sanatsal seviyeye ulaşmazlar.
Tek seferlik orta etkililik olarak belirtilir. Çeşitli medeniyetlerden el sanatları dünya genelinde kullandıkları teknik ve materyaller ile pazarlama tarzları farklı özellikler taşıdığı için genelleme yapmak zor. Bu açıdan bakıldığında başlıca işlemler; seramik, gümüş, madalyalar, emaye, tüyler, mobilya, cam, mücevher, heykel, oyuncak bebekler, kuklalar, sıva, dokuma, nakış ve dantel ele alınabilir.
Türkiye’nin konumuz açısından “küreselleşme” ve “kültürel küreselleşme” konusundaki konumunu belirleyecek bilimsel girişimler ve bu çerçevede kurumsallaşma hayata geçirilmemiştir.
Sanat ve El işi Orta Çağ’dan günümüze kadar devam eden ve birçok geleneğin izlerini içeren ürünlerin ortaya çıkmasını sağlayan bir sanat dalıdır. İlgili ürünler; Giyim, takı ve aksesuar, ayakkabı ve hatta dekorasyon olarak da kategorize edilebilir. Zanaatkarlık sadece ihtiyacınız olanı üretmek değildir. Aynı zamanda binlerce yıldır aynı topraklarda yaşayan nesillerin aktardığı bir kültür mirasıdır. Bu mirası nesilden nesille aktarmanın yanı sıra modern teknolojilerle gelişmesini ve çalışma alanının genişletilmesini sağlamak da zanaatkarlık alanlarının bir parçasıdır. Bu konuda bahsedilebilecek en ünlü geleneksel el sanatları arasında; Kilimcilik, halıcılık, çinicilik, müzik aleti yapımı, marangozluk gibi alanlar var.
El sanatları bölümü kaç yıl eğitim alıyor?
El Sanatları Bölümü üniversitelerde okutulan 4 yıllık bir lisans bölümüdür. Yukarıdaki bölüm 2020 yılı itibari ile ülkemizde sadece bir üniversitede iki farklı seçenekle hizmet vermektedir. Sözel puan türü tercih edilir.
Zanaat mezunları ne iş yapar?
Bir gelenek haline gelen ve ülke kültürünün bir parçası haline gelen sanat eseri üretiminin devamlılığını sağlarken, bu kültürün nesillere aktarılmasını sağlamak da söz konusudur.
Eğitmen, danışman, tasarımcı, stil danışmanı, sanat danışmanı gibi unvanlarla çalışma fırsatı bulabilirler. Dilerlerse gerekli şartları yerine getirerek akademik hayatlarına devam edebilirler. Mezunlar ayrıca herhangi bir yere bağlı kalmadan kendi atölyelerini açabilecekleri gibi, dilerlerse kendi işlerinin de sahibi olabilirler.
Geleneksel El Sanatları ve Turizme Etkisi
Geleneksel zanaatkarlık, özünü geçmişten alan, halkın sosyal ve sanatsal zevklerini ve kültürel zenginliğini yansıtan bir değerdir. Döneme, kullanılan malzemeye, uygulanan teknik ve üretim yöntemine göre farklılık gösteren el sanatları; Metal, ahşap, fayans, seramik, kumaş, el sanatları vb. Büyük bir çeşitliliğe sahiptir. Son yıllarda geleneksel Türk işçiliği turistik anlamda ilgi görmekte ve bu işçiliğin yaşatılması ve uzun ömürlü olmasına katkı sağlamak amacıyla birçok araştırma ve proje başlatılmıştır. Bu çalışmaların büyük bir kısmı turizm sektöründe el sanatlarının değerlendirilmesine odaklanmıştır.
Geleneksel Türk el sanatları turist alımlarında önemli bir yere sahip olmasına ve turistlerin kendi menşe ürün tercihlerinin bir parçası olarak el sanatlarına yönelme eğiliminde olmasına rağmen, geleneksel ustaların giderek azalması ve hatta unutulmaya yüz tutmuş bazı geleneksel el sanatlarının unutulmaya yüz tutmuş olması, Türkiye için risk oluşturmaktadır. Bir kültür turizmi türü olan yaratıcı turizm, katılımcı olarak sanat, kültürel miras veya bir yerin benzersizliği hakkında bilgi edinme ile ilgili benzersiz bir deneyimin yolculuğudur ve bu destinasyonda yaşayanlar ile bu destinasyonda yaşayanlar arasında bağ kurar. Bu yaşam kültürünü yarattı. Yaratıcı turizmde geleneksel el sanatlarının kullanılması yerel ticareti geliştirmekte, istihdama ve kalkınmaya katkı sağlamakta, hatta yerel halk için farkındalık ve aidiyet duygusu oluşturmakta ve kültürlerinin korunması, geliştirilmesi ve yaşatılması için bir sahiplenme duygusu oluşturmaktadır.
Geleneksel el sanatları. Türk danteli olarak bilinen dikiş, geleneksel Türk işçiliğinden, Ödemiş ipekleri olarak bilinen ipek dokumadan ve Ödemiş ipeğine kanaviçe işlemeden önemli ve özel zanaatlardan ayrılmaktadır. Bu bağlamda bu çalışma, Ödemiş ilçesinde yaşayan yerel halkın geleneksel el sanatları hakkındaki düşüncelerini belirlemek ve Ödemiş turizmini yaratıcı turizm çerçevesinde değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda bir ölçek geliştirilmiş, ölçeğin geçerlik ve güvenirlik analizi yapılmıştır. Araştırma kapsamında Ödemiş merkezde bulunan Çamlık yolu olarak belirlenmiştir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.